„ Eûzü billâhi mineşşeytânirracîm! Bismillâhirrahmânirrahîm! “.
„ Sığınırım Allâh’a, şeytanın ‘şerrinden’ ki, taşlanmış ‘rahmetinden kovulmuştur’!*
>7:200, 15:34, 16:98<
Allâh adına… Ki, sonsuz şefkatle merhamet edendir; inançlıları esirgeyen, acıyan, bahşedendir! “.
15:1 Elif, Lâm, Râ…* Bunlar âyetleridir, kitabın (Levh-i Mahfûz; Allâh’ın ilminin, saklanmış ve korunmuş kayıt levhası)!* Ve apaçık ‘İlâhî esasları açıklayan’ Kur’ân’ın!
Kur’ân’ın şifresi, anahtarı Hurûf-ı Mukattaa – ÎKRA.vision
>6:59, 13:39, 36:12, 57:22, 85:21, 85:22<
15:2 Mümkün ki, arzularlar ‘kıyâmeti gördüklerinde, hakikat bilgisini’ inkâr eden kimseler, keşke Müslüman (Allâhû Teâlâ’ya teslimiyeti benimseyen) olsaydılar!*
>6:27, 25:26, 25:27, 25:28, 33:66, 33:67, 33:68, 43:36, 43:37, 89:23, 89:24<
15:3 Bırak yesinler ve menfaatlensinler ve oyalasın onları emel!* O hâlde ‘âhirette’ bilecekler!*
>3:157, 10:58, 17:18, 17:19, 17:20, 57:20<
>1:3, 7:8, 11:103, 11:104, 11:105, 14:48, 20:108, 24:24, 24:25, 75:30, 82:19<
15:4 Ve yok etmediğimiz ‘hiç’ bir şehir olmaz ki* ve onun malûm bir kitabı ‘yazgısı, kaderi olmasın’.*
>7:94, 12:109, 14:4, 15:4, 17:58, 26:208<
>3:145, 6:2, 7:34, 11:104, 13:38, 15:4, 15:5, 17:13, 18:49<
15:5 Öne geçemez ‘hiç’ bir ümmet, vadesine ‘ömrüne’ ve erteleyemez.
15:6 Ve ‘alaycı tavırla’ dediler ki: „ Hey! Ki, o… ‘Güya, hakikat bilgisini’ hatırlatan (İlâhî esaslar) indirilen!… Muhakkak ki sen, elbette delisin!
15:7 Bizlere melekleri getirseydin ya, eğer samimilerdensen! “.*
>4:153, 6:109, 7:146, 10:97, 14:11, 14:47, 23:71, 29:51<
15:8 Ki, indirmeyiz melekleri hak ile ‘gayeyle’ olmaksızın. O zaman, onlara göz açtırılmaz ‘süre verilmeden kıyâmet hükmü yerine getirilir’. (Mesele kapanır, peygambere ihtiyaç kalmaz, işleri Allâhû Teâlâ’ya kalır).*
>2:210, 5:109, 6:57, 6:58, 10:11, 10:50, 10:51, 13:6, 14:42, 15:8, 16:1, 16:33, 16:61, 17:11, 18:58, 18:59, 25:25, 25:26, 35:45, 39:69, 47:18<
15:9 Muhakkak ki Biz, indirdik ‘hakikat bilgisini’ hatırlatanı (Kur’ân-ı Kerîm)! Ve muhakkak ki Biz, onu elbette ‘iyi’ muhafaza edenleriz!*
>11:1, 11:120, 15:9, 22:52, 25:32, 41:42<
15:10 ‘Yâ Muhammed!’, Ve andolsun ki, gönderdik ‘nice elçileri’ senden önce de, evvelki bir araya getirilenlere!*
>2:151, 3:164, 3:184, 4:41, 4:166, 6:42, 14:44, 16:44, 16:89, 17:77, 28:47, 62:2<
15:11 Ve gelmez ki, onlara ‘hakikati örtmeye şartlanmışlara, bir’ elçiden ki, olmasınlar onunla alay etmemiş.*
>2:15, 6:5, 6:10, 7:101, 10:11, 13:32, 14:42<
15:12 İşte böyle sokarız onu ‘inkârı’ kalplerine, ‘günah’ suçlularının.
15:13 İnanmazlar ona (İlâhî esaslara), * ve gelip geçmiş olsa da, evvelkilere ‘uygulanan’ sünnet (İlâhî hüküm).
>2:6, 6:12, 6:109, 6:110, 6:111, 7:146, 8:55, 10:39, 10:40, 10:96, 10:97, 17:10, 26:201<
15:14 Ve açsaydık üzerlerine bir kapı gökten, öyle ki, orada devam ederler sekerek…**
>15:14, 32:5, 57:4<
Uzayda yolculuk yapılacağının bildirimi – ÎKRA.vision
15:15 Mutlaka, derlerdi ki: „ Gözlerimiz bağlanmış olmalı! Ki bizler, toplumca büyülendik (kurtulmamız kendi başarımızdı; İlâhî olduğuna inandırılmakla dalavereye geldik)! “.
15:16 Ve andolsun ki, var ettik gökte yıldız kümeleri. Ve onu süsledik ‘ihtişamlı gösterdik’ bakanlar için.
15:17 Ve muhafaza ettik onu taşlanmış ‘kovulmuş’ şeytanın hepsinden.
15:18 Ancak ki, kim ‘gizli ilim çalmak için’ duyma ‘kulak’ hırsızlığı yaptıysa, hemen peşine düştü, apaçık ‘bir’ kor.
15:19 Ve yeryüzü… Ki, yayıp ‘serdik’ onu; ve bıraktık içinde sağlam ağırlıklar.* Ve ‘bitkiler’ yetiştirdik onda, her bir şeyden, ahenkle.*
Demirin indirildiği ve yerkürenin merkezinin demir ve nikel gibi madenlerden oluştuğu – ÎKRA.vision
15:20 Ve var ettik sizlere orada geçimlikler! Ve ‘o’ kimselere de ki, değilsiniz onun rızıklandırıcısı!
15:21 Ve ‘hiçbir’ şey ise olmaz ki, hazineleri ‘kaynağı, olmasın’ yanımızda! Ve indirmeyiz onu, malûm, takdir ‘miktarınca’ olmaksızın.
15:22 Ve gönderdik aşılayıcı rüzgârları.* Böylelikle indirdik gökten su; ki böylelikle içirdik sizlere onu. Ve ‘sizler‘ değilsiniz onun hazinelerini ‘suyun kaynaklarını’ oluşturan!
Rüzgârın, yağmuru çöl tozuyla aşıladığı – ÎKRA.vision
15:23 Ve muhakkak ki Biz… Elbette ‘yalnızca’ biz yaşatır ve öldürürüz. Ve Biziz vârisler!*
>6:94, 15:23, 19:40, 19:80, 19:95<
15:24 Andolsun ki, biliriz sizlerden kıdemli ‘nesilleri’! Ve andolsun ki, Biz biliriz ertelenenleri de!*
>2:255, 6:59, 11:123, 13:9, 15:24, 16:19, 67:13, 67:14<
15:25 Ve şüphesiz ki Rabbin… Ki O’dur, bir araya getirecek onları!* Şüphesiz ki O, âdil, hakkı yerine getiren, adaletle hükmedendir; en iyi bilendir!
>1:3, 7:8, 11:103, 11:104, 11:105, 14:48, 20:108, 24:24, 24:25, 75:30, 82:19<
15:26 Ve andolsun ki, oluşumunu yapılandırarak yarattık insanı, bir balçıktan, katılaşmış çamurdan (özümlenme ile vücuda yarayışlı biçime sokularak, dokuların yapısında yer alışı)!*
>15:26, 20:55, 55:14, 71:17<
15:27 Ve Cânn (cinlerin; görünmeyen varlıkların atası İblis; 18:50); onu da yarattık öncesinden, semûm’un (iliklere işleyen radyasyon) ‘cehennem’ ateşinden.*
Cin’in fiziksel tarifi – ÎKRA.vision
15:28 Ve demişti ki, Rabbin, meleklere: „ Mutlaka Ben, oluşumunu yapılandırarak yaratacağım, ‘görünen’ ölümlü varlık (İnsan), bir balçıktan, katılaşmış çamurdan (özümlenme ile vücuda yarayışlı biçime sokularak, dokuların yapısında yer alışı)!*
>15:26, 20:55, 55:14, 71:17<
15:29 Artık onu düzenlediğimde ve üflediğimde içine, Ruhumdan ‘ilhamımdan’, hemen ona ‘saygı ile’ yere kapananlardan ‘olun’! “.
15:30 Hemen ‘saygı ile’ yere kapandılar meleklerin her biri onların, toplanıp.
15:31 İblis hariç; ‘o’ karşı çıktı beraber olmaya ‘saygı ile’ yere kapananlardan.
15:32 ‘Allâhû Teâlâ’ dedi ki: „ Ey İblis! Sana ne oluyor da olmuyorsun ‘saygı ile’ yere kapanlarla beraber?! “.
15:33 ‘İblis’ dedi ki: „ Ben ‘saygı ile’ yere kapananlardan olmam, ‘görünen’ ölümlü varlığa (İnsana)! Ki, oluşumunu yapılandırarak yarattın onu, bir balçıktan, katılaşmış çamurdan (özümlenme ile vücuda yarayışlı biçime sokularak, dokuların yapısında yer alışı)! “.*
>15:26, 20:55, 55:14, 71:17<
15:34 ‘Allâhû Teâlâ’ dedi ki: „ Hemen çık oradan! Artık muhakkak ki sen, taşlandın ‘bahşetmem, bağışlamam, merhametle esirgememden kovuldun’!*
>6:130, 7:14, 7:15, 7:16, 7:17, 7:18, 7:38, 7:179, 17:63, 17:64, 17:65, 41:28<
15:35 Ve muhakkak ki, lânet üzerinedir, dîn ‘İlâhî esaslar’ gününde! “.*
>1:3, 7:8, 11:103, 11:104, 11:105, 14:48, 20:108, 24:24, 24:25, 75:30, 82:19<
15:36 ‘İblis’ dedi ki: „ Rabbim… Öyleyse beni gözle ‘süre ver, insanların’ diriltilecekleri güne dek! “.
15:37 ‘Allâhû Teâlâ’ dedi ki: „ Haydi mutlaka gözlenenlerdensin ‘süre verilenlerdensin’!
15:38 Malûm olan vaktin gününde! “.
15:39 ‘İblis’ dedi ki: „ Rabbim… Beni ayartmaya ‘mahkûmiyetin’ sebebiyle, mutlaka süsleyeceğim ‘cazip göstereceğim’ onlara ‘insanlara’, yeryüzünde ‘arzu ve tutkularını’! Ve mutlaka ayartacağım onları topluca!*
>7:16, 15:39, 15:42, 26:94, 26:95, 26:224, 28:63, 37:32<
15:40 Ki, müstesnadır kullarından, ‘dîni algılarında’ samimiler! “.
15:41 ‘Allâhû Teâlâ’ dedi ki: „ Bu yoldur ‘idrak etmişlik’ üzerine istikâmet!*
>6:153, 12:108, 15:41, 16:9, 92:12<
15:42 Doğrusu kullarım üzerinde sana ‘hiç’ bir salahiyet yoktur, sana uyan kimselerden ayartılanlar dışında! “.*
>2:208, 2:268, 4:120, 5:91, 6:121, 8:48, 14:22, 16:99, 17:62, 17:63, 17:64, 17:65, 24:21, 35:6<
15:43 Ve mutlaka cehennem, elbette vadedilendir onlara topluca.*
>2:39, 2:81, 2:257, 4:56, 10:27, 13:5, 21:39, 36:63, 39:8, 40:6<
15:44 Onun ‘cehennemin’, yedi kapıları vardır. Her bir kapı için onlardan ‘günahkârlardan’, bir kısmı taksim edilmiştir.
15:45 Muhakkak ki ‘günahlardan’ korunanlar, has bahçeler ‘cennetlerde’ ve pınarlardadırlar.
15:46 ‘Denir ki’: „ Dâhil olun oraya ‘cennete’. Selâm ‘esenlik’ ile emniyetle! “.
15:47 Ve çektik göğüslerinden ‘gönüllerinde kalmış her’ şeyi kinden. Kardeşçe karşılıklı tahtlar üzerindedirler.
15:48 Dokunmaz onlara orada bir yorgunluk.* Ve değiller onlar, oradan çıkarılacak da.
>15:48, 35:35, 36:55, 88:9<
15:49 ‘Yâ Muhammed!’, Bildir kullarıma! Şüphesiz ki Ben… Ben, fazlalığına bakmaksızın günahları örten, bağışlayanım;* inançlıları esirgeyen, acıyan, bahşedenim!
>5:39, 15:49, 17:25, 20:82, 25:71, 28:16, 39:53<
15:50 Ve azabımın olduğunu! Ki o, elem bir azaptır!*
>6:27, 25:26, 25:27, 25:28, 33:66, 33:67, 33:68, 43:36, 43:37, 89:23, 89:24<
15:51 ‘Yâ Muhammed!’, Ve bildir onlara, İbrâhîm’in ‘insan görünümündeki melek’ misafirlerinden!
15:52 Girdikleri zaman karşısına, dediler ki: „ Selâm! “. ‘İbrâhîm aleyhisselâm’ dedi ki: „ Doğrusu bizler, sizlerden tedirgin oluyoruz! “.
15:53 ‘Melekler’ dediler ki: „ Tedirgin olmayın! Doğrusu sana müjdeliyoruz bir oğlan ki, bilgin ‘olacak’! “.
15:54 ‘İbrâhîm aleyhisselâm’ dedi ki: „ Beni mi müjdeliyorsunuz? Bana yaşlılık dokunmuşken! Neyi müjdeliyorsunuz!? “.
15:55 ‘Melekler’ dediler ki: „ Müjdeledik seni ki, gerçekle! O hâlde ‘olma, Allâhû Teâlâ’ya’ âmâde olmayanlardan! “.
15:56 ‘İbrâhîm aleyhisselâm’ dedi ki: „ Ve kim umudu keser ki, Rabbinin bahşetmesi, bağışlaması, merhametle esirgemesinden, sapmışlardan başka?! “.*
>12:87, 15:56, 17:83, 29:23, 30:36, 39:53, 41:49<
15:57 Dedi ki: „ Öyleyse nedir maksadınız? Ey elçiler! “.
15:58 ‘Melekler’ dediler ki: „ Doğrusu biz, gönderildik ki, ‘günah’ suçluları toplumuna!
15:59 Lût’un ailesi hariç.* Muhakkak ki biz, elbette kurtaracağız onları topluca!*
>7:83, 11:81, 26:171, 51:35, 51:36<
>10:103, 21:88, 30:47, 40:51<
15:60 Ki, karısı hariç; belirledik ki, mutlaka o, elbette toz olanlardandır! “.*
>80:40<
15:61 Artık geldiğinde Lût’un ailesine, elçiler (insan görünümündeki melekler)…
15:62 ‘Lût aleyhisselâm’ dedi ki: „ Doğrusu sizler, aykırı bir toplumsunuz! “.
15:63 ‘Melekler’ dediler ki: „ Yok geldik sana, ‘halkının’ hakkında şüphe ediyor oldukları şey ‘azap haberi’ ile!
15:64 Ve vardık sana, gerçekle! Ve muhakkak ki biz, elbette samimileriz!
15:65 Hemen yola koyul ‘ev’ ahalinle, gecenin bir kesiminde!* Ve arkalarından peşlerine düş. Ve sizlerden ‘hiç’ biri ardına bakmasın. Ve emredildiğiniz yere doğru geçip gidin! “.*
>7:83, 11:81, 26:171, 51:35, 51:36<
>10:103, 21:88, 30:47, 40:51<
15:66 Ve icra ettik ona, işte bu emri ‘bildirdik ki’, mutlaka şunlar, ardı arkası kesilmişlerdir sabahleyin.
15:67 Ve geldi (Sodom) şehir ahalisi ‘misafirlere kötü niyetle’ müjdeleşerek.
15:68 ‘Lût aleyhisselâm’ dedi ki: „ Muhakkak ki, şunlar misafirlerim, haydi beni ‘mahcup edip’ utandırmayın!
15:69 Ve korunun ‘karşı gelmekten’ Allâh’a! Ve rezil etmeyin beni! “.
15:70 ‘Sodom halkı’ dediler ki: „ Ve men etmedik mi seni, el âlemden ‘işine karışmaktan’? “.
15:71 ‘Lût aleyhisselâm’ dedi ki: „ Şunlar kızlarım; eğer ki, ‘düşündüğünüzü’ ifa edecekseniz! “.
15:72 ‘Melekler dediler ki’: „ ‘Üzülme’ canın sağ olsun! Muhakkak ki onlar, elbette ‘şehvet’ sarhoşluklarıyla körü körünedirler! “.
15:73 Nihayet aldı ‘yakaladı’ onları bir çığlık, gün doğmasına ulaşanları.*
>6:42, 6:43, 6:44, 6:45, 7:95, 7:96, 7:97, 7:98, 11:117, 15:4, 19:74, 19:75, 21:6, 23:64, 23:76<
15:74 Artık kıldık onu ‘o şehri’ altüst. Ve yağdırdık üzerlerine, pişirilmiş sert taşlar.*
Hz. Lût a.s.’ın halkının inkârı ve yok edilmeleri – ÎKRA.vision
15:75 Muhakkak ki işte bu, âyetlerdir ‘alâmetlerdir’, anlam çıkaranlar için!*
>7:52, 7:185, 10:101, 18:109, 23:71, 27:93, 31:27, 41:53, 51:20, 51:21, 51:22, 51:23<
15:76 Ve muhakkak ki o ‘şehrin kalıntıları’, elbette ‘uğrak’ bir yol üzerinde kalıcıdır.
15:77 Muhakkak ki işte bu, elbette âyet ‘alâmettir, samimi’ inananlar için!
15:78 Ve Eyke (Şuayb aleyhisselâm’ın halkı) sahabeleri de elbette zalimdiler.
15:79 Bu yüzden intikam aldık onlardan.* Ve muhakkak ki onlar da, (Sodom ve Eyke: Şuayb aleyhisselâm’ın halkı, şehirlerinin kalıntıları) elbette, apaçık rehberdir ‘ibrettir’.*
Hz. Şuayb a.s.’ın Medyen, Eyke, Ress halkının inkârı, yok edilmeleri – ÎKRA.vision
>6:42, 6:43, 6:44, 6:45, 7:95, 7:96, 7:97, 7:98, 11:117, 15:4, 19:74, 19:75, 21:6, 23:64, 23:76<
15:80 Ve andolsun ki, yalanladı Hicr (Sâlih aleyhisselâm’ın Semûd halkı), sahabeleri de gönderilmiş ‘elçileri’.
15:81 Ve verdik onlara âyetlerimizi. Fakat onlar, ona aldırış etmediler.
15:82 Ve yontuyorlardı dağlardan emniyetli evler.
15:83 Nihayet aldı ‘yakaladı’ onları bir çığlık, sabahleyin.*
>6:42, 6:43, 6:44, 6:45, 7:95, 7:96, 7:97, 7:98, 11:117, 15:4, 19:74, 19:75, 21:6, 23:64, 23:76<
15:84 Ne var ki, yarar sağlamadı onlara, kazanmış oldukları şeyler.*
>18:35, 18:36, 19:77, 19:78, 26:205, 41:50<
15:85 Ve oluşumunu yapılandırarak yaratmadık, gökleri ve yeri ve aralarındaki şeyleri ki, hak ile ‘gayeyle’ olmaksızın.* Ve muhakkak ki, o saat (kıyâmet) elbette gelecek!* ‘Yâ Muhammed!’, Yine de affet ve hoş görü ile güzellikle vazgeç!
>3:191, 30:8, 38:27, 44:38, 44:39, 45:22, 51:56, 75:36<
>6:31, 6:47, 6:134, 10:53, 10:54, 20:15, 22:55, 29:53, 40:59, 51:14, 67:25, 67:27<
15:86 Şüphesiz ki Rabbin… Ki O’dur, tekrar tekrar yaratan; en iyi bilen!
15:87 ‘Yâ Muhammed!’, Ve andolsun ki, verdik sana, iç içe kıvrımlarla, manalarla, tıklım tıklım ‘dolu’ ikili ‘tekrarlı bir sisteme dayalı’ yediyi ve yüce Kur’ân’ı!*
Kavrayış kabiliyeti eksikliği ve kalp hastalığını oluşturan 7. Kromozom – ÎKRA.vision
15:88 ‘Yâ Muhammed!’, Sürekli ‘dikme’ gözlerini ki, menfaatlendirdiğimiz şeylere onunla, onlardan ‘bir kısmının, İlâhî adalet gereği sahip olduklarına’ çifter çifter! Ve hüzünlenme, onlar ‘davetine uymadılar diye’!* Ve ger ‘kol’ kanadını ‘esirge, kayır’ ‘samimi’ inananları!
>5:48, 5:49, 11:12, 11:112, 11:113, 17:74, 28:87<
15:89 ‘Yâ Muhammed!’, Ve de ki: „ Muhakkak ki ben… Ben, apaçık ‘kıyâmetle’ uyaranım! “.*
>2:151, 3:164, 3:184, 4:41, 4:166, 6:42, 14:44, 16:44, 16:89, 17:77, 28:47, 62:2<
15:90 ‘Çıkarları gereği’ yemin edenlere indirdiğimiz şey ‘delil’ gibi.*
>30:55<
15:91 Şimdi de’ o kimseler, kıldılar Kur’ân’ı koparılmış!
15:92 Fakat ve Rabbin ‘adına’ ki, elbette soracağız mutlaka ‘âhirette’ onlara topluca.*
>1:3, 7:8, 11:103, 11:104, 11:105, 14:48, 20:108, 24:24, 24:25, 75:30, 82:19<
15:93 Gayret ediyor oldukları şeylerden!
15:94 ‘Yâ Muhammed!’, Buna rağmen açıkça ortaya koy, emredildiğin şeyi! Ve aldırış etme, ‘Allâhû Teâlâ’ya’ ortak yakıştıranlara!
15:95 ‘Yâ Muhammed!’, Muhakkak ki, kâfiyiz sana, alay edenlere ‘karşı’!*
>2:15, 6:5, 6:10, 7:101, 10:11, 13:32, 14:42<
15:96 O kimseler ki kılarlar, Allâh ile beraber başka ilâh. O hâlde ‘âhirette’ bilecekler!*
>1:3, 7:8, 11:103, 11:104, 11:105, 14:48, 20:108, 24:24, 24:25, 75:30, 82:19<
15:97 ‘Yâ Muhammed!’, Ve andolsun ki, biliyoruz göğsünün daraldığını, söyledikleri şeylerden!
15:98 ‘Yâ Muhammed!’, Bu yüzden noksanlık, kusur, âcizlikten öte say Rabbini; yücelterek överek! Ve ol ‘huzurunda’ yere kapananlardan!
15:99 ‘Yâ Muhammed!’, Ve ‘hizmetle, ibadetle’ kul ol Rabbine!* Ki, gelinceye kadar sana nihai ‘bilgi’!*
>2:21, 2:153, 2:186, 6:102, 7:55, 7:56, 7:205, 15:98, 15:99, 17:110, 20:8, 59:24, 98:5<
>15:99, 24:25, 24:55, 32:24, 56:95, 69:51, 74:47, 102:5<