Doğular ve batılar:

 

Âyetlerde geçen gökler ve gezegenler göz önünde bulundurulduğunda, bunların her birinin bir odak noktası etrafında bir hareketi olduğuna göre, söz konusu âyetlerdeki doğular ve batılardan kasıt, Rabbimizin koyduğu kurallar gereği bir başlangıcın ve geri dönüş olan sonun hatırlatılması olmalı.

 

>2:115, 2:142, 26:28, 37:5, 43:38, 55:17, 70:40, 73:9<

 

Ayrıca Dünya’da ekvatordan uzaklaştıkça, doğular ve batılar değişir. Gerçek anlamda doğu ve batı, kuzey ve güney kutuplarıdır. Bu nedenle „doğular ve batıların da Rabbi“ anlam kazanır. Dünya’nın 23,44° ekliptik ekseni nedeniyle her açıdan doğuş ve batışlar aynı yerden olmaz, hatta kutuplarda ise aynı sıklıkta olmaz. Bu açıdan bakıldığında, kuzey veya güney aslında tam anlamıyla doğu ve batıdır ve 6 ayda bir değişir.

 

Hz. Zu’l-Karneyn a.s. örneği: Asya’dan batıya gitmek istedi ancak ilerledikçe Güneş’in asıl kuzey kutbundan battığını ve doğmadığını keşfetti. Aksi hâlde, batan Güneş’i takip etmek anlamsız olurdu.

 

Hz. Zu’l-Karneyn a.s.’ın seyahati, bir ihtimal Asya’dan kuzey kutbu buzullarına idi, (18:86 âyeti: „bulanık pınar“.) Aynı istikamette düz devam edince de kuzey Amerika ve güney Amerika’ya olmalı. Burada Dünya’nın en yağışsız bölgesi bulunuyor. „Güneş’in battığı yer“ böylece anlam kazanır. Çünkü Güneş, gerçek anlamda ancak kutuplarda altı ayda bir batar veya doğar.

 

>18:83, 18:84, 18:85, 18:86, 18:89, 18:90<

 

Antarktika’nın 24 Saatlik Muhteşem Görüntüsü – YouTube